Varis Çeşitleri ve Tedavi Yöntemleri

1) Büyük Varisler

Bacak yüzeyinde belirgin çıkıntılar oluşturur, gözle görülebilen ve çapları 4-15 mm arasında bulunan damarlardır. Bu damarlar bilimsel olarak variköz venler olarak tanımlanmaktadırlar.

– ENDOVENÖZ (DAMAR İÇİ) RADYOFREKANS ABLASYON (EVRF) İLE VARİS TEDAVİSİ

Ablasyon, ortadan kaldırma, iptal etme anlamına gelmektedir. Ameliyat yönteminde varisli damarlar cerrahi olarak, kesiler yapılarak vücut dışına çıkarılırken, EVRF yöntemiyle hastalıklı, genişlemiş damar, olduğu yerde yakılarak iptal edilir. Bunun için de kullanılan yöntem damarın radyo dalgaları ile ısıtılması, yani termal ablasyondur. Isı ile iptal edilen hastalıklı toplardamar zaman içerisinde vücut tarafından emilerek ortadan kaldırılmaktadır. İşlemin arkasından hastanın varise bağlı şikayetleri de ortadan kalkmaktadır.

Radyofrekans yöntemi kullanırken, en önemli nokta, hastalıklı damarı yakan ısının diğer dokulara zarar vermesinin önlenmesidir. Bunun için de bir yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntem bir sıvı ile hastalıklı damarın çevrelenerek, diğer dokulardan izole edilmesi ve yakma işleminin ondan sonra gerçekleştirilmesidir.

EVRF  tüm dünya da en çok tercih edilen ameliyatsız tedavi yöntemidir. Yani anestezi gerekmeyen, kesi veya dikiş olmayan ve hastanede yatma ihtiyacı bulunmayan yöntemlerdir. Uygulama sonrasında hasta hemen işine ve sosyal hayatına geri dönebilmektedir. Uygulama esnasında da ağrı olmaz.. Çoğunlukla sadece iğne giriş yeri için lokal anestezi yeterli olmaktadır.

İşlem sonrasında on beş gün kadar varis çorabı kullanabilmekteyiz. Hastada retiküler (2-3 mm mavimsi varisler) ve kılcal  varisler de varsa, bu işlemin arkasından, bir başka seansta bunlar tedavi edilmektedir. Onların tedavisi için de köpük skleroterapi veya cilt üzerinden lazer, radyofrekans yöntemleri kullanılmaktadır. Gördüğünüz gibi bir hastanın tedavisinde bazen birkaç tedavinin kombinasyonunu kullanılmaktadır bu nedenle hekimin hasta açısından en uygun tedavi yöntemini belirlemsi önemlidir.


– BioGlue (Yapıştırıcı) ile Varis Tedavisi

Aslında varis tedavisinde kapalı ameliyatlar olarak bilinen lazer, radyofrekans, buhar ya da glue yöntemleri uygulanış açısından benzer özellikler taşırlar. Tüm işlemlerde ultrason eşliğinde lokal anestezi ile damar içine girilerek toplardamar içeriden kapatılır.
Bu İşlemler birer ameliyat niteliğinde değildir ve işlemden hemen sonra hastalar taburcu edilip günlük yaşantısına dönebilir.

 Bu teknikte damar içine ultrasonografi ile kateter yerleştirilir. Glue kateteri kaçağın olduğu damarın bileşkesine kadar ilerletilir.Bu noktalardan itibaren yapıştırıcı damar içine sıkılır, üzerine bası uygulanarak damarın kendi üzerine yapışması için bir süre beklenir. Bu şekilde kapatılması gereken damar boyunca kateter geri çekilerek çıkılır. Damar boylu boyunca yapıştırıcı ile kendi üzerine yapışır. Tüm bu işlem süresince hasta uyanıktır. Kateterin ve iğnenin girdiği bölgeye lokal anestezi dışında herhangi bir anestezi verilmez.

Bu işlem genel anestezi gerektirmeden sadece lokal anestezi ile yapılabilen son derece gelişmiş bir yöntem olup hastanın aynı gün içerisinde taburcu olması ve günlük yaşantısına dönebilmesi sebebiyle oldukça konforlu bir tedavi yöntemidir.

– Cerrahi Yöntem ile Varis Tedavisi

Varisli damarın ameliyathane ortamında kesilerek ve kopartılarak çıkartılması işlemidir.Bu işlem uygulanırken hasta tam anestezi alır ve işlem sonrasında yatarak istirahat etmek zorundadır. Bu tedavi varis hastalığı dolayısıyla artık işlevini yitirmiş damarın bacak dışına çıkarılması şeklinde gerçekleşir. Bu varis tedavisi yönteminde hastanın tedaviden tam bir iyileşme elde etmesi uzun bir zamana yayılmıştır. Hastanın normal yaşamına dönmesi diğer yeni yöntemlere göre daha çok zaman alır.

2) Orta Büyüklükteki Varisler

Bacak yüzeyinde daha hafif çıkıntılar oluşturan, renkleri genellikle mavi ve yeşil görünümlü ve çapları 2-4 mm arasında olan damarlardır bu damarlar bilimsel olarak  Retiküler varisler olarak tanımlanırlar.


  Skleroterapi ile Varis Tedavisi

  Varisli damar içine kapatıcı bir ilaç verilerek o damarın kapatılması işlemidir.
Eğer ilaç köpürtülerek uygulanırsa buna köpük tedavisi de denilir. Aslında bu da skleroterapidir. İlaç damara verildiğinde damarın iç kısmını etkiler. Damarın kapanmasını  ve daha  sonra da yok olmasını sağlar.

Köpükle Varis Tedavisi 

  Skleroterapinin bir türüdür. Sıvı skleroterapi ve köpük skleroterapi olarak ikiye ayrılan tedavide köpük tedavisi sırasında aterosklerol isimli ilaç damar için ultrason eşliğinde verilir. Damar içine köpüğün ultrason eşliğinde verilmesi sadece varisli damarların tedavi edilmesini varis olmayan damarların korunmasını sağlar. Köpükle varis tedavisi için mutlaka bir radyoloğa  veya Kalp Damar Uzmanına görünmek gerekir. 

3) Kılcal Varisler

Cilt yüzeyinde çıkıntı oluşturmayan ancak genellikle örümcek ağı şeklinde mor ve kırmızı renkte çapları  1-2 mm den küçük olan varislerdir. Bu varisler bilimsel olarak Telenjiektazi varisler olarak tanımlanırlar.

Köpüklü Varis Tedavisi

  Skleroterapi ya da iğne tedavisi, adından da anlaşılacağı gibi bir iğne ile varis damarının içine ilaç verilip bu damarın kapatılması  anlamına gelir. Skleroterapi uygulaması sırasında ilacın köpük şekli kullanılırsa buna köpüklü ile varis tedavisi de denir. Köpük tedavisi sıvı ilaca göre daha etkilidir ancak her damarda kullanılmaz. Daha etkili olduğu için kahverengi renk oluşturma (pigmentasyon) gibi yan etkileri de sıvı skleroterapiye göre daha fazladır. 

Radyofrekans  yöntemi ile Kılcal Varis Tedavisi

Radyo dalgaları ile  tedavi tıbbın bir çok alanında kullanılmaktadır ve her gün yeni bir branşın hizmetine girmektedir. Üretilen enerji 4 mega hertz dalga boyunda bir enerji türüdür ve bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. İnce (Kılcal) ve orta (retiküler) varislerin tümünün tedavisinde kullanılabilir. Damar cilt üzerinden uygulanan radyo frekansları yardımıyla ısıtılarak yok edilir. Etkisi uygulama anında görülür. Dokunulduğu anda damar kaybolur, varis yoğunluğuna bağlı olarak bir veya bir kaç seans genellikle yeterli olmaktadır.Radyofrekans yönteminde varisli damara küçük bir iğne aracılığı ile  radyo dalgası verilerek bir nevi yakma işlemi uygulanır.

Radyofrekans yönteminin üstünlükleri 

  • Uygulama çok pratiktir.
  • Herhangi bir kalıcı yan etki oluşturmaz
  • Ameliyat edilemeyecek kadar ince damarlara çözüm getirmektedir. Köpük veya skleroterapi yapılmayan ince damarlar bu yöntemle rahatlıkla yok edilebilir.
  • Tüm kılcal (yüz, burun bacaktaki) varisler tedavi edilebilir.
  • Uygulanan damar tek seansta yok olmaktadır. Etkisi uygulama anında görülmektedir.
  • Acı çok az olduğu için uyuşturucuya veya ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyulmaz.
  • Ameliyat veya lazerden daha az ağrılıdır.
  • Hasta sosyal yaşamını sürdürürken tedavisini yaptırabilir.
  • Uygulama sonrası bandaj veya varis çorabı gerekmez.
  • Lazer veya diğer alternatif tedavilere göre çok daha etkin ve iyileşme süresi daha kısadır.

  Bu tedavilerden size hangisinin uygulanacağı, doktorunuzun koşullarınızı ve hastalığınızı değerlendirerek vereceği karara bağlıdır. Bazen bu tekniklerin birkaçının bir arada uygulanması gerekebilir. Unutmayın ki önemli olan ve tedavinin başarısını etkileyen en iyi yöntemin değil, size en uygun yöntemin seçilmesidir. Bunun için doktorunuzun önerilerini takip etmeli ve size sunacağı tedavi seçeneklerini beraber değerlendirmelisiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

Menü